2 Nisan 2014 Çarşamba



Yumurtayı sevdirme çalışmaları  
 
Çocuğunuz kaç yaşında olursa olsun eğer bir besini tüketmiyorsa onu sevdirmek için elimizden geleni yaparız.. İşte bu düşüncedeyseniz sebzeli omletimizi denemelisiniz. Evde o gün için bulunan mantar, kırmızı ve yeşil biberi yeşillikleri doğrayıp, yumurta ve kaşarla buluşturdum. Pazar sabahı denediğim omlet beğenilince elimin altında sürekli malzemeleri bulunduruyorum.
 
  • Birkaç mantar
  • Orta büyüklükte 1 tane kırmızı biber
  • 1 tane yeşil biber
  • İsteğe bağlı büyüklükte kaşar (Rendeliyoruz)
  • 3 yumurta (Bizim yumurtalarımız iri ve çift sarılı )
  • Bol yeşillik ince kıyım
3 kişilik yapılan bir omlet için verilen miktarlar bunlar. Kişi sayısına göre artırabilirsiniz.
 
İrili ufaklı doğradığım sebzeleri az zeytinyağında çevirip, yumurtaları koymadan birazda tereyağı ilave ediyorum.  Ayrı bir kapta rende kaşar çırpılmış yumurta ve ince kıyılmış yeşillikleri buluşturup tavada bulunan malzeme üzerine yavaşça ilave ediyorum.Omletimizi kısık ateşte pişiriyorum. Çok hafif ve doyurucu bir lezzet.. Deneyenlere şimdiden afiyet şeker olsun..






 

24 Mart 2014 Pazartesi

Yeniden merhaba


Evet haklısın çok ihmal ettim seni.. Suçlu çocuklar olur ya.. Yanakları al al olur.. Suçunu bilir ama itiraf edemez karşımızda kem küm eder.. İşte o mahcubiyetle karşınızdayım..
Hayat bir rüzgar.. Nereye savurursa oraya gidiyoruz.. Elimden geldiğince devam etmek istiyorum. Yazmak okumak beni rahatlatıyor. Yemek yapmayı, okumayı seviyorum. Bunları paylaşmayı da seviyorum.. Geriye bloğu yazmak kalıyor. Hadi bakalım bana kolay gelsin.. Bugün son günlerde okuduğum ve çok etkilendiğim bir Kitap'tan bahsetmek istiyorum.

Bu kitapta yabancı bir kızın Türkiye'ye gelip dil, din öğrenip uyum sağlamasını, birbirini çok seven saygı dolu karı- koca yaşantısını, ''Sosyal demokrat nasıl olunur'' anlatımını, her fikirde olan öğrencilerinin fikirlerine saygı duyarak dinleyen bir akademisyeni, çocuklarını örnek yetiştiren bir çifti, çok sevdiği eşini kaybeden adamın düşüncelerini bulacaksınız...


Nilgün
''İki Türkün Ölümü ''
Yazarı Sıtkı Uluç


Kitaptan biraz alıntı yapacak olursak ;




Evliliğimizin ilk yıllarındaydı.
Nilgün bir yandan çalışıyor, bir yandan da günlük yaşamın pratiğinde Türkçe öğrenmeye çabalıyordu.
...

Bir yakınımı yitirmiştik. Cenazeye gitmek durumundaydım. O günkü bir yemek davetini iptal etmek gerekiyordu.
Nilgün´e “Sakine Hanım´ı arayıp niçin gelemeyeceğimizi anlatıver” dedim... Telefonu açmış ve şu sözcüklerle anlatmış:
-Teyzeciğim!.. Ahmet kuzenini öldürdü. Cezaevine gidecek. Onun için yemeğe gelemiyoruz, kusura bakmayın!
“Öldü” sözcüğü, O´nun dilinde “öldürdü” olmuştu... “Cenaze” de “cezaevi”...
Ve Sakine Hanım da, telefonun başında baygınlıklar geçirmişti.
 



Damat kayınvalidesini sevmez tabusunu yıkıp damadı Sıtkı Uluç tarafından kaleme alınmıştır. Okumanızı tavsiye ederim ..