18 Aralık 2011 Pazar

Aşure

Muharrem ayının onuncu günü Aşure günüdür. Muharrem ayı, Kur'an-ı kerimde, kıymet verilen dört aydan biridir.
Bu ayın en kıymetli gecesi de Aşure gecesidir. Allahü teâlâ, birçok duaları Aşure günü kabul etmiştir. Hazret-i Âdem'in tevbesinin kabul olması, Hazret-i Nuh'un tufandan kurtulması, Hazret-i Yunus'un balığın karnından çıkması, Hazret-i İbrahim'in ateşte yanmaması, Hazret-i İdris'in canlı olarak göğe çıkarılması, Hazret-i Yakub'un, oğlu Hazret-i Yusuf'a kavuşması, Hazret-i Yusuf'un kuyudan çıkması, Hazret-i Eyyüb'ün hastalıktan kurtulması, Hazret-i Musa'nın Kızıldeniz'i geçmesi, Hazret-i İsa'nın doğumu ve ölümden kurtulup, diri olarak göğe çıkarılması Aşure günü oldu.

Aşureyi evimde pişirmeye özen gösteririm. Komşulara gidip pişirmişliğim de vardır :)) Ama tamamen göz aşinalığıyla deneyim kazandım.. Annem çok güzel pişirirdi.. Onu izleyerek öğrendim..İlk kez de fotoğraflıyarak aşamalarını da kaydettim.

Bakalım sizlerde beğenecekmisiniz ?

Malzemeler : Yarım kilo aşurelik buğday
1 su bardağı fasulye (benim bardaklarım epey büyük bardaktır)
1 su bardağı nohut
250 gr. kuş üzümü
300 gr. kayısı
2 kg. şeker
1 portakal  kabuğu rendesi
1 paket vanilya

Üzerini süslemek için :
Ceviz
Fıstık
Tarçın

Yapılışı : Aşurelik buğdayımı 2- 3 defa sudan geçirerek yıkadım. Aşure pişireceğim yılda birkez yerinden çıkan tencereye yıkanmış buğdaylarımı alıp üzerine sıcak su ilave edip pişirdim.. Yaklaşık yarım saat pişirdikten sonra yine sıcak su takviyesi yapıp kapağını kapatıp sıcak ortamda sabaha kadar beklettim. Nohut ve fasulyeyi 1 gün öncesinden suya ıslamıştım.Ertesi gün işimin kolaylaşması için onları da akşamdan pişirdim.

Kuş üzümlerimin çöplerini temizleyip kayısıları da minik minik doğrayıp pişmeleri kolay olsun diye sıcak suya ıslattım. Sabah ilk iş buğdayların yarısını blenderden geçirdim. Bu işlem aşurenin kıvamlı olmasını sağlıyor. Geriye kalan yarıyla birleştirip ocağa yerleştiler. Artık bütün malzemelerin şeker dışında hepsinin buluşma zamanı :))) Kuru fasulye, nohutlarını ilave ettim. Akşamdan suya ıslattığım kayısı ve kuş üzümünü ıslattığım su ile beraber kaynayan buğdaya ekledim. Başından ayrılmadan karıştırarak pişirdim. Kaynamaya başladıktan sonra aşurenin yüzünde hafif parlak bir tabaka oluştuğunda şekeri atma vakti gelmiştir. Şekerle birlikte kaynadıktan sonra tadına bakmak için porselen bir tabağa alınıp soğutulduktan sonra tadına bakılır. Damak tadınıza göre şeker ilave edebilirsiniz. Kaynamaya başladıktan sonra karıştırmaya aralıklı olarak devam ettim.Eğer gül suyu dökmek isterseniz bu arada ilave edebilirsiniz. Ben gül suyu yerine portakal kabuğu rendesi ekledim. Yaklaşık yarım saat kısık ateşte ara ara karıştırarak aşurenin pişmesini sağladım.. Ocağı kapatmadan 3-4 dk. önce vanilya ekledim..Piştikten sonra kimlere gönderilecekse ebatlara göre kaplara servis yapıp dinlenmesini sağladım.Ceviz fıstık ve tarçınla süsledim..


Afiyet olsun...

11 Aralık 2011 Pazar

Bahçemden salata

En büyük hayalimdi..Kendime ait bir bostanımın olması ve bu bostandan sebzeler toplayıp pişirmek.. Yazın fotoladığım ama bir türlü fırsatını bulamadığım hem bostanın fotoğrafları hem de bu bostanda yetişmiş organik sebzelerden  yapılmış salatamı sizlerle paylaşmak istedim..


                                                                                                     
  BOSTAN GİRİŞİ                                                                  


En fazla kaç çeşit domates ekilir dedim. 2 çeşit yeter dediler olmazzzz dedim.
çeri domates - yerli domates - bursa domates - salkım domates 4 çeşit domatesim vardı :)) Ne yapayım bir insanın gözü aç olmaya görsün :))





Salatalıklarımız bahçemizi gezeni doyurdu bu yaz... Hiç usanmadan bize yetiştirdi. Evden eksilmedi.. Komşulara bile dağıtıldı.. Salatalık fideleri bizlere vefa borcunu fazlasıyla ödedi...














Evde patlıcanın olmadığı, bahçedekiler de daha küçük diye düşündüğüm bir anda karşımda kocaman patlıcanları görünce beni mutlu eden patlıcanlar :)




Kendi kendine biten semizotları. Salatamızda yerlerini aldılar. Oğluş yakında bütün otları sofrada görebiliriz 
diyor :)




Bu malzemelerden yapılan salatamız.....






























Yazın çekilen fotoğraflarla avunmaktır bu.. Sağlıkla gelecek yazlara inşallah...

Allah soframızdan bereketi, evimizden sağlık ve huzuru eksik etmesin.....

7 Aralık 2011 Çarşamba

Mantarlı Köfte



Son yayınımın üzerinden neredeyse 1 ay geçmiş.. Aman allahım :)) Kaç gündür düzenlemek istedim sayfamı.. Olmadı bir türlü :( Sonunda fırsatını bulabildim.. Hayat her an yeni sürprizlerle karşıma çıkıyor. Artık 2011 yılı gitsin diye dua eder oldum.. Bu yıl sağlık sınavları verdik. Üzüldük sevindik hala sonuç beklediğimiz durumlar var. Hayırlı haberlerle bu yılı tamamlamak nasip olur inşallah.. 



Sizi mantarlı köfte ile tanıştırmak istedim.Köfte mantar ve pilav üçlemesi.. Biz severek yiyoruz. İnşallah sizlerde beğenirsiniz..Biz fırın yemeklerini daha çok seviyoruz..Tencere yemekleri de yapılıyor tabii ama genelde fırında yapılan yemekler bizde daha fazla rağbet görüyor.




 Köfte için malzemeler : 500 gr. dana kıyma
  2 tane orta boy soğan
 
2 diş sarımsak
 
2 dilim ekmek içi 
 1 yemek kaşığı biber salçası
 Tuz, karabiber
İri olan mantardan 4 tane
1 yemek kaşığı tereyağ 
Kaşar rendesi


Patates püresi için malzemeler : Orta boy 3-4 tane patates
1/2 çay bar. süt
1 yemek kaşığı tereyağ
Tuz, karabiber
Süslemek için biber
1 yemek kaşığı domates salçası 


Yapılışı :  Köfte yoğurulur. Dinlenmeye bırakılır. Sonrasında büyükçe köfteler yapılıp borcama dizilir.. Mantarlar temizlenip borcamdaki boşluklara konur.İçlerine 1 yemek kaşığı tereyağ pay edilir. Domates salçasından yapılan sos tabana dökülür. 180 C ısıtılmış fırında pişirilir. 

 Püre yapılışı : Haşlanmış patatesler süt yardımı ile ezilir.İçerisine tereyağ konup kıvam kazandırılır.

Köfteler pişmeye yakın püreler üzerine yerleştirilir. Püreli köftenin üzerine kaşar dilimi onun üzerine de süslemek için biberler yerleştirilir.

Mantarların içerisine de kaşar rendesi serpilir. Kaşarların erimesi için tekrar sıcak fırına sürülür. Peynirler eridikten sonra fırından çıkarılır.. Yanına beyaz pilav ile servis yapılır.


Afiyet olsun....







11 Kasım 2011 Cuma

Karışık dolma


Uzun bir sessizlikten sonra merhaba..
Son günlerde yaşadıklarımız ülkem ve ailem için zor günlerdi.. Ülkem şehitlerimizle sarsılırken Van'da yaşadığımız deprem afetini yaşadı.. Depremde kaybettiğimiz kardeşlerimize allahtan rahmet , kalanlara da sabırlar diliyorum. Ve inşallah bu yaşadıklarımız hem ülkem için hem de ailem için son olur...Güzel ve sağlıklı günler görürüz...

İstanbulda minik topan patlıcan bulunmuyor. Nedenini anlamadım.. Bizler patlıcan dolmasını minicik patlıcandan yaparız.. Bu yüzden de en son Mersine gittiğimde dolmalık patlıcanlarımı alıp geldim.. Bir süredir sağlık problemleri yüzünden yapamadığım dolmalarımın zamanı geldi. Bugün ilk iş olarak patlıcan ve kabaklarımı oyup dolmalık hale getirdim.. Akşamdan suya koyduğum salamura yaprağımı da sürekli suyunu değiştirerek tuzunu aldım..Hafif sıcak suda haşladım ve sarılacak hale getirdim.. Bu hazırlıklar tamamlandıktan sonra sıra iç hazırlamaya geldi.

İç malzemeler :  3 orta boy soğan ( rondodan geçirdim ince kıyım )
3 küçük domates
1 su bardağı pirinç
350 gr. yağlı koyun kıyması
4-5 diş sarımsak
1 demet maydonuz
Tuz
Karabiber
Yeteri kadar sıvıyağ (mısır özü ve zeytinyağ karışımı )
Nar ekşisi
Domates ve biber salçası (karışık koyarım)

Sosu İçin : 
Limon suyu
4-5 diş dövülmüş sarımsak
1 yemek kaşığı kuru nane


İç malzemeler karıştırılıp dolmalar doldurulup sarmalar sarılır.. Tencereye yerleştirilir. Pişmeye yakın limon suyu dövülmüş sarımsak karıştırılır. Bu karışım dolmalar ve sarmaların üzerine yemek kaşığı ile gezdirilerek dökülür..En üste de kuru nane serpilir. Birkaç taşım kaynadıktan sonra altı kapatılıp dinlenmeye bırakılır.




Küçük bir öneri : Kabakların oyulan içlerini hafif yağda öldürerek sarmısaklı yoğurtla karıştırabilirsiniz....


Afiyet olsun...

5 Kasım 2011 Cumartesi

İyi bayramlar...



NEFES ALMAK BAYRAMDIR MESELA

Hayata rastgele serpiştirilmiş ilahi ikramlar, kıymet bilen kullara her daim bayram yaşatır.
Nefes almak bayramdır mesela; günün birinde soluksuz
kalınca anlar insan...
Görmenin nasıl bir bayram olduğunu karanlık öğretir;
sevmeninkini yalnızlık...
Sızlamayan her organ, hele de burun direği bayramdır.
Bayramdır, elden ayaktan düşmemek, zihinden önce bedeni
kaybetmemek, kurda kuşa yem olmayıp "Çok şükür bugünü de gördük" diyebilmek...
Sevdiklerinle geçen her gün bayramdır.
Küsken barışmak, ayrıyken kavuşmak, suskunken konuşmak bayramdır.
Bir kitabı bitirmek, bir binayı bitirmek, bir okulu
bitirmek, kâbuslu bir rüyayı, kodeste ağır cezayı bitirmek
bayramdır.
Yoğun bakımda sancılı geceyi ya da kangren olmuş bir
ilişkiyi bitirmek de öyle...
Vuslat da bayramdır öte yandan...
Endişe içinde beklediğinden mektup almak, telefonda
ansızın sesini duymak, deli gibi burnunda tütenin boynuna
sarılmak bayramdır.
En acıktığın anda dumanı tüten bir somunun köşesini
bölmek, korktuğunda güvendiğine sarılabilmek, dara
düştüğünde dost kapısını çalabilmek bayramdır.
Bir sürpriz paketinden çıkan hediye, tatlı bir şekerlemede
üstüne serilen battaniye, saçlarını müşfik bir sevgiyle
okşayan anne bayramdır.
"Ona güvenmiştim, yanılmamışım" sözü bayramdır.
Hiç aldatmamış, aldanmamış olmak bayram...
Yeni bir sözcük öğrenmek, bir tünelin sonuna gelmek,
müzmin bir işin kapısını çarpıp uzun bir yola çıkıvermek
bayramdır.
Zorluklara tek başına göğüs gerebilmek, gereğinde
haksızlığın üstüne yalın kılıç yürüyebilmek bayramdır.
Yeni eve asılan basma perdeler, alın teriyle kazanılmış
ilk rızkın konduğu çerçeveler, yüklü bir borcun son
taksiti ödenirken sıkılan eller bayramdır.
Evde yalnızlığı noktalayan insan nefesi, akşam kapıda
karşılayan yavuklu busesi, sevdalı bir elin tende gezmesi,
nice adağın ardından çınlayan çocuk sesi bayramdır.
Sonrasında gelen ilk diş bayramdır, ilk söz bayram, ilk
adım, ilk yazı, ilk karne bayram...
Güne gülümseyerek başlamak bayramdır.
"İyi ki yanımdasın" bayram, "Her şeyi sana borçluyum"
Bayram, "Hiç pişman değilim" bayram...
Evlatların mürüvvetini görebilmek, eve dolu bir torbayla
gidebilmek, konu komşuyla yarenlik edebilmek, akşamları
eskimeyen bir keyifle çay demleyebilmek bayramdır.
Zamanı donduran eski fotoğraflara nedametsiz bakabilmek,
altı çizilmiş eski kitapları aynı inançla okuyabilmek, yol
arkadaşlarının yüzüne utanmadan bakabilmek bayramdır.
Alnı açık yaşlanmak bayramdır; ulu bir çınar gibi ayakta
ölebilmek bayram...
Bunların kadrini bilirseniz, kıymet bilmeyi öğrenirseniz
her gününüz bayram olur.
Meraklanmayın, öyledir diye size deli demezler.
Deseler de böyle delilik, bayram artığı günlerdeki nankör
akıllılıktan evladır.
Her gününüz bayram olsun..!


Can Yücel

29 Ekim 2011 Cumartesi

Bayramımız kutlu olsun....

 
 
 
Ben Cumhuriyet kadınıyım
Takamam yüzüme peçeyi
Saramam bedenimi kara çarşafa
Ve ihanet edemem yüce Ataya

Ben Cumhuriyet kadınıyım.
Laik yaşamak varken,
Şeriat diye bağıramam.
Ekmek özgürlük eşitlik savaşında,
Erkeğimle omuz omuza vuruşmak varken,
Boynuma zincir, ayağıma pranga vurdurup,
Sinemem bir köşeye.

Ben Cumhuriyet kadınıyım,
İnkar edemem Nene Hatunu, Kara Fatma"yı,
Bebeği yerine mermiyi saran o yüce anayı.
Unutamam Çanakkale"yi, Dumlupınar"ı Kurtuluşu,
Her karışı şehit kanlarıyla sulanan vatanı,
Satamam ne pahasına olursa olsun.

Ben Cumhuriyet kadınıyım,
Değer görürken öpülürken elim,
Satılamam pazarlarda köle misali.
Dünya kadınlarıyla aynı safta olmak varken,
İkinci sınıf sıfatını yakıştırmam kendime.
Kadın erkek eşitliğini vermişken elime atam,
Yine on adım geriden yürüyemem,

Ben Cumhuriyet kadınıyım,
Yürümek varken ilkeler elimde,
Uğraşamam sultanla sarayla hanla.
Değişemem özgürlüğümü parayla malla.
Ak güvercinleri uçurmak varken göklerde,
Dalgalandırmak varken o ayyıldızı gönderde,
Bakamam kapkaranlık semaya.

Ben Cumhuriyet kadınıyım,
Seçme seçilme hakkım varken elimde,
Razı gelemem haksızlıklara.
Savunmadan suçsuzluğumu,
Boynumu vurduramam canice.
Ben anayım ben kadınım.
Hayat savaşında varım yiğitçe mertçe,
Susamam son sözümü söylemedikçe.

Ben Cumhuriyet kadınıyım,
Atamın verdiği bunca nimeti,
Tepemem elimin tersiyle.
Göğsümü açsalar bağrımı dağlasalar,
Sürükleseler taşlasalar Halide Edip gibi,
Ölüm bile hoş gelir binlerce şehit gibi.
Ben Cumhuriyet kadınıyım...!

17 Ekim 2011 Pazartesi

Tepsi Kebabı

                            












Çukurovada yazları sıcak geçer.. Bu yüzden yazları yukarı Toros dağlarındaki yaylara çıkılır ya da tercih deniz evlerinden yana kullanılıp denize gidilir.. Bizler küçük yaşlardan itibaren yaylaları tercih edenlerdeniz.. Yaylada her türlü meyvemizin olduğu bir bahçemiz bir de bağımız vardı.. Bağın üzümlerinin olması Eylül sonlarında hatta bazen hava sıcaklığı düşük olursa bu süre Ekim ayına da uzayabilirdi.. İşte bağ bozum zamanlarında üzümlerin toplanması, şıra ve pekmez yapılması hep emek isteyen işler olduğu için de bu dönemlerde işler çok yoğun olurdu.. Bu işler imece usülü yapılırdı.. Bağ bozum zamanlarında bu yemek erkekler tarafından yapılıp çarşı fırınlarında pişirilir evlere sıcak pidelerle getirilirdi.. Hep birlikte güle oynaya yenir işlere devam edilirdi.. Çok güzel günlerdi...
Sonrasında ben de bu tarifi evde yapmaya başladım.. Ama ne yalan söyleyeyim o günlerdeki lezzeti hiç yakalayamadım... Demek ki ne kadar eğlenceli günlermiş :)))



Malzemeler :  
500 gr. orta yağlı koyun kıyması 
2 tane orta boy soğan
3 tane domates
1 baş sarımsak
4 tane sivri biber
Karabiber
Kırmızı pul biber
Tuz
1 yemek kaş. sıvı yağ


Yapılışı : Kıymayı ve ince rendelenmiş soğanı tuz, pul biber ve karabiberi koyup köfte yoğurur gibi yoğuruyoruz. Üzerine domatesleri isterseniz rendeleyip isterseniz de doğrayarak yerleştiririz. Burada ben rendeledim.. En üste sarımsakları ve biberleri yerleştiririz. Kıyma da yağlı olduğu için 1 yemek kaşığı sıvı yağ tepsiye gezdirmemiz yeterli geliyor. Önceden ısıtılmış fırında pişiririz...




Afiyet olsun....

14 Ekim 2011 Cuma

Pideli köfte

Yıllar önce gittiğimiz tatil sırasında tanıştık onunla.. Çocukların köfteye olan düşkünlüğü de malum..Tabii iştahsız olan çocuğunuz da varsa menü ona göre düzenleniyor. Çalışan bir anne olunca da köfteler buzluğa depolanıyor. Bayat pide ekmek de olunca bu yemek için malzemelerimiz tamamlanmış sayılıyor...

Köfte Malzemeleri :            500 gr. dana kıyma
                                             2 tane orta boy soğan
                                             2 diş sarımsak
                                             Birkaç dal maydanoz
                                             2 dilim ekmek içi                  
                                             1 su bardağı kızatmalık yağ
Sosu için :                             1 su bardağı yoğurt
                                             2 diş sarımsak
                                             1 tatlı kaşığı domates salçası
                                             1 tatlı kaşığı pul biber
                                             3 yemek kaşığı sıvı yağ

Vee Bayat Pide ekmek  
Bayat olmasa da olur :)))


Köfte malzemeleri karıştırılıp yarım saat dinlendirdikten sonra minik köfteler yapılıyor..Köfteler kızartılıp bir tabağa alınır.

Bayat pide ekmeklerimiz lokmalık olarak dilimlenip teflon tavaya alınır. Küçük doğranmış tereyağ ile biraz karabiber serpilerek karıştırılarak ısıtılır. 
 
Ayrı bir yerde yoğurt sarımsaklanır...


Isıtılan pidelerimizi bir tabağa alıp, kızarttığımız köfteleri üzerine koyarız. Üzerine sarımsaklı yoğurt konur.
Domates salçası pul biber karışımı kızgın yağda yakılıp en üste dökülür..


Biraz uzunca bir tarif olarak gözükse de çok kolay ve lezizdir...

Afiyet olsun.....











                                          

8 Ekim 2011 Cumartesi

Kiremitte Levrek

Merhaba,
Bugün anılardan yola çıkıyoruz...
Oğluş ilkokul 2 ya da  3 sınıfta iken sınıf toplantısı var.. Öğretmenimiz de muhteşem bir insan..Ortak yanımız her ikimizin de 1 erkek çocuğu olması.. Beni hep yönlendirmiştir.. Oğlumun ve benim öğretmenimdir yani  :))) Sınıf toplantısında öğretmenimiz arkadaşlar hepinizin aile sırlarını öğrendim dedi..Gülerek bu hafta konularının aile içindeki görevler olduğunu baba ve annenin ailede görevlerinin ne olduğunu konuştuklarını anlattı... Hal böyle olunca tabii çocuk saflığı ile bütün çocuklar evlerde neler oluyorsa anlatmışlar... Herkesden anekdotlar anlatan öğretmenimiz sıra bana geldiğinde bombayı patlattı... Ali bey yemek yapmazmış dedi..Ben de gülerek evet pek beceremez dedim.. Ama dedi çok güzel balık yaparmış dedi.. O yüzden de haftada 2 gün balık yaptırıyor annem öğretmenim diyerek şikayet etmiş....Muhteşem oğluşum :)))

Evet balık bizim evde hep sık yapılan bir yemek olmuştur.. Severiz..


Tam balık mevsiminde iken balık tarifi ile devam edelim istedim...Kiremitte levreğimiz var bugün..Balık fırında ızgara yapılıyor ise patates ve soğan çok yakışıyor.. Evde minik soğanlardan vardı değerlendirip kiremite yerleştirdim..Tüm pişen patatesler de çok leziz oluyor...



Kiremitin tabanını çok az yağladım..Yıkayıp suyunu süzdüğüm balıkları kiremite yerleştirmeden  önü ,arkasını ve içlerini tuzladım.Tuzlanan balıkların yine önü arkasını ve içlerini zeytinyağ ile yağladım..Bir dilim limon kesip balık içlerine yerleştirdim.Tüm soyulan patatesleri ve minik soğanları da kiremite yerleştirip önceden ısıtılan fırına sürdüm.. Yaklaşık 45 dk. 180 C fırında pişiyor...



Yanına roka ya da yeşil salata ile servis yapılır... Bu resimde olan çiğ köftemizin tarifini yapan abimizden alıp yayınlamak da sözümüz olsun...


Afiyet olsun...

30 Eylül 2011 Cuma

Hamsi Kuşu

Merhaba
Sizi bugün hamsi kuşu ile tanıştırmak istedim.. Her ne kadar zorlu bir süreçten geçşe de çok güzel bir tatdır.. Tam da hamsi zamanı olmasından artık bu tarifi yayınlama sırasının geldiğini düşündüm. Hamsileri temizleme ve üst üste koyma işlemleri biraz yorucu gelebilir sizlere. Ama bu işlemi de ben zevkle yapıyorum..Sanırım hamsiyi sevenler buna katlanacaktır :)))


Hamsiler yıkandıktan sonra süzgece alınır. Ve orta kılçıkları alınır. Sonrasında ben yeniden bir sudan geçiriyorum. Süzgece alınan hamsiler suları süzüldükten sonra resimde görülen köpük kaplara ikisi birbirinin üzerine konularak dizilir. Bu kaplara dizme nedenim hamsileri bol miktarda alıp buzluğa depolamam :)))

Hemen yapılmak istenirse bu şekilde dizilen hamsileri mısır ununa bulayıp kızartma tavasına yerleştirebiliriz.
Kızartma tavamız  özel hamsi için yapılan tavalardan..Tava normal teflon tavalardan da önemli olan kapağı.. Ters çevirme işlemi yaptığımız için kapak önem kazanıyor.


 Az bir sıvı yağ gezdirilen tavaya mısır ununa bulanmış balıklarımızı yerleştirip orta ateşte pişirilir. Nar gibi kızaran balıklarımıza da genellikle roka salatası veya isteğe göre de yeşil salata da eşlik edebilir.


           

20 Eylül 2011 Salı

Uzmanlar her sebze meyveyi zamanında yemeyi öneriyor. İşte sebze meyve takvimi.

Hormonlu gıdalardan kaçmanın en etkili yolu meyve ve sebzeleri mevsiminde tüketmek. Hangi meyve ve sebzenin hangi mevsimde yetiştiğini gösteren aşağıdaki listeyi kesip buzdolabına yapıştırır ve uygularsanız, çok daha sağlıklı beslenmiş olursunuz:

OCAK
Sebze: Kereviz, lahana, brüksel lahanası, brokoli, havuç, pırasa, ıspanak, pazı, karaturp, kırmızı turp.
Meyve: Elma, nar, portakal, armut, ayva, greyfurt.


ŞUBAT
Sebze: Brokoli, brüksel lahanası, karnabahar, pazı, hindibağ, ıspanak, pırasa, pancar, defne yaprağı, havuç, frenk soğanı, turp.
Meyve: Elma, portakal, muz, armut, greyfurt, ayva.


MART
Sebze: Ispanak, havuç, pırasa,kırmızı turp, brokoli.
Meyve: Elma, muz


NİSAN
Sebze: Taze soğan, taze sarımsak, kuşkonmaz,taze kekik, bakla, marul.
Meyve: Can erik


MAYIS
Sebze: Enginar, bakla, madımak, semizotu, papatya, ebegümeci, domates, salatalık.
Meyve: Çilek, yeşil erik, malta eriği, dut.


HAZİRAN
Sebze: Enginar, taze patates, taze fasulye, bakla (ayın ortasına kadar), bezelye, kabak, sivribiber, domates, salatalık, kuzu ıspanak, semizotu, rezene, marul,üzüm yaprağı, taze soğan, taze sarımsak, dereotu, dolmalık biber, çalı fasulyesi.
Meyve: Kiraz, yeşil erik, malta eriği, kayısı, şeftali, dut.


TEMMUZ
Sebze: Domates, salatalık, bezelye, dereotu, kum havucu, taze fasulye, kuzu ıspanak, kabak, patlıcan, semizotu, sivribiber, dolmalık biber, çalı fasulyesi, barbunya fasulyesi.
Meyve: Kayısı, şeftali, kavun, sarı erik, karpuz, ahududu, vişne.


AĞUSTOS
Sebze: Domates, salatalık, patlıcan, dolmalık biber, çarliston biber, sivribiber, taze fasulye, barbunya fasulyesi, kabak, mısır, kırmızı salçalık biber.
Meyve: Kayısı, kavun, kırmızı erik, şeftali, vişne, böğürtlen, karpuz, incir, mürdüm eriği, üzüm.


EYLÜL
Sebze: Mantar, patlıcan, mısır, pazı, biberiye, barbunya fasulyesi, kabak, dolmalık biber, kırmızı salçalık biber.
Meyve: Mürdüm eriği, fındık, kavun, karpuz, incir, üzüm.


EKİM
Sebze: Mantar, fındık, ceviz, ıspanak, yer elması, pırasa, lahana, kıvırcık salata, kırmızı turp, karnabahar, havuç.
Meyve: Armut, ceviz, üzüm, elma, greyfurt, mandalina, muz.


KASIM
Sebze: Balkabağı, kabak, lahana, kereviz, pırasa, yer elması, havuç, ıspanak, karnabahar, pazı.
Meyve: Ceviz, kestane, üzüm, elma, muz, mandalina, nar, armut, kivi, greyfurt, Trabzon hurması.


ARALIK
Sebze: Balkabağı, lahana, yer elması, pırasa, brüksel lahanası, karnabahar, ıspanak, kereviz, havuç, pazı, kara lahana.
Meyve: Elma, mandalina, portakal, nar, armut, muz, kivi, kestane, greyfurt, ayva.


 Kaynak : www.afiyetle.com

24 Ağustos 2011 Çarşamba

Kış hazırlıkları

Merhaba Sevgili dostlar,

Bahçemde yetişen domatesler olmaya başladı. Kızaranlar toplanıyor biriktirilip kışlık hazırlığı için bekletiliyor. Nicedir beklettiğim domateslere sabah erkenden kışılık hazırlığı için başladım.. Öncelikle bahçeden toplandıkları için karışık olan domateslerin kışlık olanlar ayrıldı. Bahçede 4 tür domatesimiz var. 1- Yerli domates 2 - Salkım domates 3- Bursa domatesi 4 - Çeri domates. Domatesden gözüm doymadığı için her çeşidini ektim :)))  Bursa olan çeşitten kışlıklar ayrılıp yıkandı. Süzgece alındı.. Kabuklarının kolay soyulması için ayrı bir tencerede su kaynatıldı. Bu kaynayan suya yıkanan domatesler atıldı ve 5 dk. kadar kaynayan suda bekletildi. Süzgece alınan bu domatesleri soğuk su dolu küvete alındı. Kabuklar elle bile soyulacak hale geldi. Geniş bir tencereye doğranan domatesler bir iki taşım kaynatıldı. Üzerine çok olmamak şartı ile biraz tuz ektim. Sıcak sıcak kavanozlara doldurulup  en üste zeytinyağ gezdirilip yeni kapaklar ile ağzı sıkıca kapatılır. Ters çevrilerek havası alınan domateslerimiz kış için hazır durumdadır.

Geçen yıl çok az kuruttuğum domateslerin tadına doyamadığımız için bu yıl daha fazla yapmak istiyorum.. İşte ilk posta kurumaya hazırlanan domateslerimiz  :)))





Allah sağlıklı ve huzurlu bir şekilde yemeyi nasip etsin..... 

Sevgilerimle...

Neslihan

9 Ağustos 2011 Salı

Yeniden merhaba

Çok uzun süredir hiçbir şey yazamadan zaman nasıl da geçti..Bu süre içerisinde hayat bize süprizler hazırlamıştı. Güçlü olmak , herşeye karşı metanetli davranmak, psikolojik olarak ta kuvvetli olmamız gereken bir dönem geçirdik..Daha da zorlu bir sürece hazırlanmaktayız. Sorunumuz eşimin kardeşinin hastalığı..Sağlık o kadar değerliymiş ki..Maalesef biz kaybedince anlıyoruz.Keşke hayat felsefesi yapıp sağlığımızı hep ön planda tutsak..Yapabileni de tebrik etmek gerek...

Ramazan geldi.. Herkesin Ramazan-ı Şerifi hayırlı uğurlu olsun..Sofralarımız daha bereketli ..Özenle hazırlanıyor..Misafirler ağırlanıyor..İlerleyen günlerde inşallah bu sofralarıda paylaşmak nasip olur..

Uzun sözün kısası çok uzun süredir oğluşumun istediği kurabiye vardı. Dün zaman ayırıp kurabiyeleri yaptım. Akşam geldiğinde sürpriz oldu..  Çocuklarımız kaç yaşında olursa olsun onları mutlu etmek mi annelik :)))





Kurabiyelerimiz oğluşun isteği üzerine damla çikolatalı






Malzemeler : 1.5 su bardağı mısır nişastası
                     1 yumurta
                     1 çay bardağı sıvıyağ
                     1 paket margarin
                     5 yemek kaşığı şeker
                     1 paket vanilya
                     1 paket kabartma tozu
                     Alabildiği kadar un

Yapılışı :   Bütün malzemeleri karıştırıp kulak memesi yumuşaklığında bir hamur hazırlanır. Minik toplar yapılıp damla çikolata ile süslenir. 180 C ısıtılmış fırında pişirilir. Aynı malzemelerden hamur rulo yapılıp kare kare kesilir. Piştikten sonra da  pudra şekeri ve tarçınlı karışım hazırlanıp fırından çıkan ılık kurabiyeleri bu karışımla karıştırılır...Böylece tarçınlı kurabiyelerde yapabiliriz :)))